Checking Page Ranking
 



İşte Bir Uzaylı Otopsi Aşamasında.

Sizce Gerçek Mi Acabaaa.






















Bunlarda Ufo'dan Çıkarılan Şeyler










UFO (Unidentified Flying Objects) yani Türkçe adıyla Tanımlanamayan Uçan Cisimler. Yarım asırdan fazla bir süredir insanların en büyük merak konularından biri ufolar ve yeni bin yılda da en fazla ilgi odağı olacak gibi gözüküyorlar. Gerçek ya da değil; bir tek şey var ki o da UFO�ların güncelliğini hala ilk günkü gibi korumasıdır. Ve bu güncellik hiç bitmeyecek bir sürecin içinde varlığını sürdürecektir.

UFO Nedir: Bir çok fenomenlerde anlatıldığı üzere, bu tanımlanamayan uçan cisimler kimi zaman bir daire şeklinde, kimi zaman çok büyük boyutlarda bir elips ya da bir puro şeklinde görülmektedirler. Bir zamanlar hayal gücünün ve bilinçaltının insanlara bir oyunu olarak yorumlanan bu olgu, bugün inkar edilememektedir. Televizyon kameraları karşısında bilimselliği ve somut gerçekleri savunan ve bir adım geri basmayan, UFO olayını görmezlikten gelen bilim adamları, profesörler vb. kişiler, televizyon kameraları stop düğmesine bastıkları andan itibaren de bu olguyu onaylayıcı bir tavır sergilemektedirler.

Ama son yıllarda kamuya açılan resmi dosyalar, hükümet bazındaki sözcülerin konuşmalarında UFOlarla alay ettiği dönemlerde bile konunun ne kadar ciddiye alınmış olduğunu göstermektedir. O dosyalar çok şey anlatmakta ve hem görgü tanıklarının, hem de bilinmeyen gök cisimlerinin radarda izleme olaylarının kayıtlarını içermektedir. Bu kayıtlarda askeri jetlerin UFOları kovalarken nasıl başarısız olduklarından tutunda, köylerdeki saman yığınlarının üstüne inenlere kadar bir dolu kanıt bulunmaktadır. Bu belgeler çeşitli tanımları içermektedir ve bu tanımlamalar da yanlış olmadığı gibi, hayal ürünü de değildir ve o cisimler dünyadaki hiçbir şeye de benzememektedir.

Bir de son zamanlarda en çok UFOlar tarafından kaçırılma olaylarının öne çıktığı görülmekte, kişiler yaşadıkları bu olayları anlatabilmek için olmadık yollara başvurmakta ve inandırabilecek birilerini bulabilmek için amansız bir mücadele vermektedirler. Kaçırılma konusu, daha az somut kanıt sunan bir konudur ve araştırmacılara göre, gerçek fiziksel anomalilere dayalı psikolojik olgulardır.













































“Raelian Hareketi”

UFO’cular olarak da adlandırılan ve simgesinde “gamalı haç” ve “Davut Yıldızı” bulunan Rael tarikatı üyeleri, yeryüzündeki yaşamın uçan daireler ile uzaydan gelen zeki varlıklar tarafından yaratıldığına, insanın genetik kopya ürünü olduğuna ve ilk insanların, hayvanların ve bitkilerin bundan 25.000 yıl önce dünyaya inen uzaylılar tarafından “ölü materyal”den yaratıldığına inanıyorlar. 84 ülkede toplam 60.000 müritleri olan uzay ve seks tarikatı diye de biliniyorlar. Seks ve para tuzağı ile, manevi olarak boşlukta olan kişileri kendi saflarına kattıkları söylenen Raelian tarikatı, 24 Ekim 2004’de İstanbul’da da bir toplantı düzenledi ve bu olay “Deşifre” adlı TV programında tüm detayları ile incelendi.

Bu yayın üzerine tarikat üyeleri Bu TV’nin mahkemeye verileceğini duyurmuşlardı.

Fransız asıllı eski bir gazeteci ve otomobil yarışçısı olan Claude Vorilhon tarafından 1973 yılında kurulan “Raelian Hareketı” tarikatının yöneticilerinden biri olan Brigitte Brosselier biri ABD’de, diğeri de ABD dışında iki laboratuarda “insan klonlanmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını” ve amaçlarının “insanlık tarihine ışık tutmak” olduğunu açıklamıştı.

Merkezi Kanada‘nın Montreal kentinde olan UFO tarikatı, ilk etapta Hz.İsa ve Adolf Hitler’i kopyalamayı planlıyor. Vorilhon bir konuşmasında “Hitleri kopyalayıp sonra onu yargılayacağız ve bundan tüm museviler çok mutlu olacaklar” demişti.

Tarikat liderinin son peygamber olduğu, bundan önce gönderilen peygamberlerinde uzaylıların elçileri olduğu, Nuh’un gemisinin aslında bir uzay aracı olduğu, Allah diye bir şey olmadığı ve dünyanın uzaylılar tarafından yönetildiği bu tarikatın inanışları ve söylemleri arasında…

Tarikat lideri ve yöneticileri ABD’nin yakın zamanda insan klonlanmasını yasaklaması üzerine hükümeti mahkemeye vereceklerini, bu kararın anayasaya aykırı olduğunu iddia etmişlerdi. Klonlama konusunda müşterilere hizmet verdikleri “Clonaid” adlı birde şirketleri bulunmakta…

Haziran 2005 ‘de altı ay içinde ilk taşıyıcı annelerin klonlanmış bebekleri dünyaya getirecekleri söylenmişti ve bu taşıyıcı annelerden biride Brigitte Brosselier’ın kızı idi…

Bilim adamları Vorlhon için “Bu adam büyük bir çılgın ve bir şekilde durdurulması gerekir” demişlerdi.



Ülkemizde adı “Uzaysal Tarikatlar” diye Geçen Gruplar

Mevlana Dünya Kardeşlik Birliği




Kendilerine uzaydan ilahi kitap geldiğini iddia eden bir grup olan Mevlana Dünya Kardeşlik Birliği çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bir grup… Grubun kurucusu Bülent Çorak adlı bir bayan ve grupta kendisinin peygamber olduğuna inanılıyor. İstanbul’da 1300 kadar üyesi olduğu ve birbirlerini taşıdıkları çantadan tanıdıkları söyleniyor. Bu çanta içine koydukları “fasikül” olarak adlandırılan kitabı el altından dağıttıkları biliniyor. Bu grupla ilgili birçok şey Hulki Cevizoğlu’nun hazırladığı “Ceviz Kabuğu” adlı programda Zekeriya Beyaz tarafından anlatıldı ve tartışıldı.

Kitapta yazılan ve söylenenlere göre bu kitap uzaydan gelen Yüce Rab tarafından Bülent Çorak’a verilmiş.

Yine Zekeriya Beyaz’ın söylediğine göre grubun yüzde doksanı kadın ve bu kadınlar eşlerinden boşanarak, sahte kadın peygambere bağlanmışlar.

Gruplar 18 kişilik hücreler halinde çalışmaktadır. Aynı programda telefonla bağlanan Yaşar Önal adlı kişi uzay toplantısına bir kere katıldığını, toplantıda 18 kişi olduklarını ve sonunda çantası olan bir kadının “önce bağlantı kuralım” diyerek bir yeri telefonla aradığını ve telefonda karşı tarafa günün tarihini söyleyerek “18 kişiyiz” dediğini anlattı. Bir başka telefonla bağlanan İlkay Türker adlı kişi ise “üniversite mezunu oğlunun bu tarikata üye olduğunu ve o tarikattan bir bayanla evlendiğini, artık oğlunun kendilerini aramadığını ve evine bile kabul etmediğini” söyledi.



Maronlar


“Türkiye’de şeytanın lanetinden kendilerini uzaylıların kurtaracağına inanan bir çok grup ve örgüt var. Bunların en önemlilerinden biride liderliğini Cenap Başman’ın yaptığı Maron tarikatı” diyor Aksiyon dergisi…

Derginin geçmiş senelerde yayımlanan bir sayısındaki haberde Antalya'da toplu intiharları engellenen bir grup gençlerle birlikte tekrar gündeme gelen bu UFO ve uzaylı kaynaklı örgütlerin çeşitli zamanlarda bir çok intihara sebep olduklarını ve bu gruplardan en önemlilerinden birinin de Adanalı bir eczacı olan Cenap Başman’ın liderliğindeki, Maron tarikatı olduğunu ve bu tarikatın üyelerinin 2013 de kıyametin kopacağına ve Atlanta medeniyetini tekrar kuracaklarına inandıklarını bildirdi.

Tarikat içersinde mühendisten, öğretmene ve profesörlere kadar toplumun birçok kesiminden kişi var. Aksiyon dergisi, “Başman kendisinin peygamberlerin enkarnesi olduğunu ve ancak kendisiyle birlikte olanların kıyametten kurtulabileceğini” yazıyor diyor haberinde…

Maron adı verilen hareketin eski yöneticilerinden olduğunu söyleyen Dr. Ünal Yılmaz, Başman’ın medyumik bazı özelliklerinin olduğunu, insanların şeytan ile korkutularak gruba bağlandığını aktarıyor. Yine eski üyelerden dedektif Dr. Joseph erdem ise şunları söylüyor :

“2013’de kıyametin kopacağını, Hıristiyan veya Müslüman kim olursa olsun onların yanından ayrılmazsanız bundan kurtulacağınızı söylüyorlar, Başman ‘hadi evlatlarım bugün ölüyoruz’ dese arkasından gidecek çok sayıda insan vardır.”

UFO araştırmaları merkezi başkanı Haktan Akdoğan ise bu grupları “UFO’ların bilinmezliğini kullanan şarlatanlar” olarak niteliyor.

Evet böylece bu araştırmanında sonuna gelmiş bulunuyoruz. Yurtdışında UFO tarikatları ile ilgili oldukça kötü sonuçlanmış birçok olay var. Ülkemizde ise bu tarikat sınıflarına yer yer girdiği anlaşılan, yer yerde benzerlik gösteren zaman zaman medyada boy göstermiş, irdelenmiş ve yaptıkları yanlışlar ortaya dökülmüş, tutarsızlıkları anlatılmış iki grup var gözüküyor. Umarız bu iki gruptan da gelecekte kötü sonuçlar alınmaz ya da alınmadan engellenebilir. Bu yazının hazırlanmasındaki amaç birilerinin kötülenmesi, yargılanması değil… Amacımız, eğitimsiz, her söylenene inanabilecek düzeyde bulunan ve manevi boşlukta olan insanların hem yurtdışı, hem de yurtiçinden bazı oluşumlara, gruplara ve örgütlere katılırken bu yazıdan faydalanarak kandırmacaları ve doğruları görmeleri, kendilerine bu yazıdan pay çıkartmaları, daha dikkatli olmaları ve aklın yolundan ayrılmamalarını sağlamak düşüncesidir.
 

Hasan Çıkrıkoglu

>

 
Toplam 12284 ziyaretçiFarklı Kişi Buradaydı!
Google
 
> Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol